17 Ağustos 2013 Cumartesi

Nasıl Piç Oldum Anlatıyorum Part 45

bu akşamlık da benden bu kadar panpalar, hepinize sevgiler, yorumlar için teşekkürler, god bless you ;)
iyi geceler panpalar, aslında bu gece niyetim yazmaktı ancak ay sonu yaklaştıkça bizim abuk işler de oradan buradan fırlamaya başlıyor, saat ve tarih vermekten kaçınaraktan ( x) ) en yakın zamanda gelmeye çalışacağım, görüşmek üzere ;)

http://fizy.com/#s/1dekp2 benden size
herkese iyi geceler, 5 dakika içinde başlıyorum panpalar ;)
http://fizy.com/#s/1dlcu0

..şehirdeki ikinci haftanın sonuna gelirken artık ev düzenimiz iyice oturmuş, hatta yazısız bir şekilde plana programa bağlanmıştı.

Neler yapabileceğimizi ve neler yaptığımızı bir kez daha saymayacağım..özet: eğleniyoruz ibneler..

Bunu üstüne basa basa söylüyorum ki özenin, özenin ki siz de aynısını yapmak için (mesela üniversite kazanmak, iyi dostlar edinmeye çalışmak vb.) mücadele edin sonunda benim gibi mutlu olabilin. Bir nevi gaza gelin istiyorum..zaten bunlara şu anda sahip olanlara ise tavsiyem kesinlikle tadını çıkarmaları ve tek bir saniyesini dahi boşa-amaçsızca geçirmemeleri..iş hayatında 4. Yılıma yaklaşıyorum..nerede üniversitedeki 4 yıl? Nerede buradaki 4 yıl..ahh ah..keşke gene sınavlara gireydik, hocalara söveydik, okula söveydik de yine de okulda olabilseydik..

o güzel günler, tatlı heyecanlar bir daha asla geri gelmiyor beyler..bunu size diyen yüzüncü kişi olup olmamam umurumda değil..nostalji hastası da değilim o kadar, ama insan arıyor be..acısıyla, tatlısıyla..çok arıyorum o günleri..
yarın ayça gelecek..zaten pek dağınık olmayan evi şöyle bir elden geçiriyorum tekrar, misafire saygı bizde esastır (:
yarın oldu, kızı bildiği noktadan almaya gidicem,
tolgaya kal sende, tanışırsınız filan dedim ama “yok abi benim işim var zaten, siz rahat rahat takılın ;)” deyip kayboldu ortalıktan..amk, bu aralar bir tuhaf.. nilay gelir, yanımıza uğramaz, başka arkadaşlarım gelir, selam verip kaçar.. iyice antisosyale bağladı aq..o böyle yapınca ben de huzursuz oluyorum, içime sinmiyor..

buluşma yerine gittiğimde ayçayı orda bekler gördüm, oysa ki ben de birkaç dakika erken gitmiştim, beni görünce direkt eğlenceli mimiklere girdi,

“oo bebişim, gel bir sarılayım (:”

Sarılıp öptüm,

“nabıon? ;) çok bekledin mi?”

“iyi işte, evini merak etmekteyim (: ondan koşa koşa geldim :p”

“haa yani sırf evi merak ettiğin için öyle mi? beni değil? :p”

“üff hadi be (:” deyip yanağımı sıktı, kolumun altına aldım, bize doğru yürümeye başladık,

“sanki boyun çok kısaymış gibi bir de topuklu giymişsin, aferin”

“ne var seni geçiyorum diye kompleks mi yaptın x)”

“yoo, geçemezsin sen beni de, ne biliyim, senin topukluya ihtiyacın yok ki yavrucum?”

“ihtiyacım olduğu için değil, hoşuma gittiği için giyiyorum yavvrum, şıklık olsun diye ;)”

“hımm, bir de kalçanı dikleştiriyor tabi, demi? öyle bir etkisi de var x)”

“salak x) bel altı esprilerini eve sakla bence ;)”

“onlar bitmez bende rahat ol (:”

“yani, yalan demem valla (:”
Bizim kata çıkarken altta alperle nuriş e denk geldik, onlar da tam dışarı çıkmak üzereymiş,

“ne haber aga?” dedi bana sırıtarak, sonra hemen ayçaya dönerek, “merhabalar (:” diye selamladı,

“merhaba Alpercim, nasıl gidiyor (:” diye imalı bir şekilde sırıttı ayça, muhtemelen dilarayla olan ilişkilerini kastetmişti, Alper,

“iyi iyi, gayet iyi (: “

“nereye gidiyonuz la?”

“az takılıcaz öyle bakalım, şu paso gittiğimiz kafeye filan gideriz, mevzular var ;)”

“oo hadi ya, nuriş? Ne mevsuzu var diyo bu?”

“derin konular abii x)”

“tamam bak akşam beni de daldırıyorsunuz o konulara, okey?”

“tamam görüşürüz, görüşürüz ayçacım (:”

“görüşürüz (:”

“hadi by by”

Bir kat daha merdiven çıkıp bizim kata geldik,
http://fizy.com/#s/1dlctx

“amma şanslısınız ha” deyip gülümsedi ayça, “beşiniz bir arada, böyle bir şekilde olacağını kim bilebilirdi (:”

“aynen, ben bu tarz bir ev çeşidi olabileceğini bile sanmazdım, Allah gönlümüze göre verdi diyelim ;)”

“öyle mi dersin? O zaman senin sokakta kalman gerekirdi ama?” deyip kahkahayı bastı bu..ne alaka lan..kötü müyüm ben? Gerçi evet, hatırladığım kadarıyla en son öyleydim, öyle olmaya çalışıyordum demi..yine de alındım..

“aşk olsun ya ne alaka?” dedim yarı trip yarız mazlum şekilde, kapıyı açmaya giriştim. Bu hemen belime dolandı,

“şakasına dedim ya, bu kadar hassas olduğunu bilmiyordum :p”

Tip tip bakıp, bir şey demeden, gıcık olduğumu belirten bir gülümsemeyle evin içine çektim, ardımızdan kapıyı kapattım..şimdi doğal olarak, siz hemen daha koridorda, kapıya filan dayayaraktan işe başlamam gerektiğini düşünüyorsunuz, ama öyle yapmadım, onun yerine elinden yakaladım,

“gel evi gezdireyim sana, zaten toplamda koridor dahil 5 kısım (:”

“hadi bakalım (:” yanıma sokuldu iyice, hemen girişte soldaki mutfağı gösterdim önce, ordan koridoru geçip banyoya bir göz attırdım, tolganın odasını pas geçip yan taraftaki benim oda/salon/ofis e geçtik,

“ee hani halı?” dedi şaşkın halde.

“annem koydurmadı, çok mikrop tutar, hasta eder seni dedi”

“vay, anneye bak (: ana kuzusu tsigalko :p”

“sen benle çok uğraşıyorsun bugün ama hadi hayırlısı (:”

“ne alaka ya? Her zamanki halim benim, bence sen bugün fazla alıngansın, ev sahipliği yapıcam diye kibar olmaya mı çalışıyorsun :p”

Yorum yapmaksızın gülümsedim, “karnın aç mı?”

“hayır canım, gerçi sanki aç olsa ne olacak, sanki yemek yapabilcek misin? :p”

Tahrikleri sonunda amacına ulaşmıştı, hızlıca ittirip duvara yasladım, üzerine abanıp, gözlerimi gözlerine sabitledim..hala ufak, alaycı bir gülüşle yüzüme bakıyordu,

“daha neler neler yapıyorum”

“hıı biliyorum (:”

“bilmiyorsun (:”

“bilmiyor muyum? Ne yapıcan lan (: korkutma beni”
Yavaşça yüzüne sokuldum, duduklarımı dudaklarının üzerinde gezdirdim.. soluğunu yanağımda, çenemde hissettim.. harika bir sıcaklık.. sonra boynuna yöneldim adetim olduğu üzere, irili ufaklı, dengesiz ve kaçak öpücüklerle omuzlarına kadar indim, sonra tekrar boynuna, kulağına..o sırada bir elim arkasına dolanmış, ince bluzunun içinden belinin kıvrımlarına ulaşmıştı.. tatlı tatlı bu sanat eserinin motiflerini yokluyor, tenini hissediyordum.. diğer elim, bacağına uzandı, aşağıya yukarı hareket ederek açık mavi kotun üzerinden bütün sıcaklığını hissetmeye çabaladı..

bu sırada ayçanın diğer bacağı tıpkı refleks gibi hafifçe bükülüp benim bir bacağıma alttan dolandı, sonra belime doğru ilerlemeye başladı.. vücudunun, özellikle omuzlarının ve göbeğinin kasılmalarını hissedebiliyordum.. harika bir şey.. elimizin, kolumuzun hızlanışına paralel olarak soluk alış verişlerimiz de hızlandı, kalplerin gümbürtüsü de ona eşlik etti..

bir kaç dakikanın ardından ayça zorla fısıldadı, “yatağa”, ellerimi kalçasında birleştirdim, o da bacaklarını benimkinde, nedendir bilinmez ama yatağa ilk girişlerimizi hep böyle fantastik şekilde yapıyoruz, konulu p0rno film çeksen bu denli yaratıcı olamazsın (daha önce sırtımda götürdüğüm filan da oldu biliyorsunuz x) )

sonra yine birbirimizin içinde kaybolduk, o tanıdık uyuşma duygusu penisimden başlayan bir yangın olup tüm vücudumu sararken sıcak havanın ve kanın damarlarımızda ulaştığı çılgın hızın da etkisiyle, kan ter içinde kalmış, ıslak bedenlerimiz birbirine kaynamıştı..
@5934 biraz daha buralardayım panpam
http://fizy.com/#s/20jsq9

anatomik yapımızın elverdiği ve vücutlarımızı birbirinden fazla uzaklaştırmaksızın girilebilecek her pozisyona girdikten ve muazzam bir hattrickten sonra yan yana devrildik..ne kadar olmuştu? Bir buçuk saat? iki saat?..uzun yol otobüslerinin kaptanları gibi, sırayla seksin direksiyonunu elimize almış, arada ufak molalar verip sadece birbirimize dokunup öpüşmekle oyalanmış nihayetinde ikimizde bu günkü yolumuzun sonuna gelmiştik (en azından sevişme kısmının ve gündüz seansının diyelim)

seks sonrası muhabbetlerinin bir ütopya olduğunu düşünüyorsanız daha önce ya hiç kimseyle yatmamışsınızdır ya da kerhane müdavimisinizdir.

Sırf o muhabbetler için bile biriyle sevişilebilir..bana bir nevi, birkaç biradan sonra kafamın çakırkeyf olup, dilimin daha sorunsuz dönmeye başladığı içki masalarını hatırlatıyordu bu muhabbetler..ha, eğer hem alkollüyseniz hem de üzerine seviştiyseniz, zaten o zaman sızmadığınız takdirde über bir durum söz konusu olur ki ayçayla bizim ilk seferimiz öyle sayılırdı (:

Ağzına sıçılan çarşafı altımızdan çekip odanın bir köşesine fırlattım..

Ayça baygın gözlerle saf saf gülerek bana bakıyor, sık sık gözlerini kırpıştırıyordu..boğazımı temizleyip sordum,

“sen şey oluyor musun sevişme sırasında?”

“ney? x)”

“eöf şey işte ben anla”

“ha..orgazm (: hahaha..bilmem? orgazmın kadınlar için net bir tanımı yok ki?”

“yok mu? Hıı..”

“ama arada bir epey acayip oluyor, kafamın için yanar gibi oluyor eklemlerim filan sanki, böyle özellikle kolları uyuşuyor..bacaklarımın kasılmasını kontrol edemiyor hale geliyorum..ne gülüyosun len hoşuna mı gitti, aferin, iyi beceriyorsun x)”

Sevişirken ya da piçlik yaparken utanmayan ben, bunları dinlerken hem utanıyor hem de sırıtıyordum..”iyi ya, hoşuna gidiyorsa (:”
Kafasını sağa sola salladı, gülerek, “deli..geç bakalım dalganı..”
estağfurullah panpam ;)
Bir süre daha birbirimize sarılıp yattık, bu sefer absürd soru sorma sırası ondaydı, “arkadan yapmak istemedin hiç?”

Ani gelen kontradan dolayı ben gene gülmeye başladım, bu da gülüyor.. salak gibiyiz ikimizde.. sarhoş gibiyiz diyorum ya..

“bilmem.. canım istemedi.. öyle analdır, oraldır filan..ben yaparken senin gözlerine bakmak istiyorum, yüzünü görmeliyim.. vücutlarımız yakın olmalı.. film çevirmiyoruz burda sonuçta (:”

Ben öyle konuşunca hoşuna gitti, kadınlar işte..ne kadar asi, çapkın ve hovarda takılmaya çalışırlarsa çalışsınlar, biraz duygusallık ve ilgiye asla karşı koyamıyorlar.. daha da sokuldu yanıma, başını kaldırıp yüzüme yaklaştı..

“böyle düşünmen çok güzel (: ..ben de yüzünü görmek, dudaklarından öpmek istiyorum.. mümkün olduğunca çok yerimiz birbirine değsin istiyorum x) ..çok farklı seninle sevişmek..sen her kese karşı böyle miydin bilmiyorum ama ben ilk kez böyle hissediyorum.. korkmaya başlıyorum artık tsigalko..bir gün birbirimizden uzaklaşırsak ve başka birisine mahkum olursam her şey yavan gelecek diye
korkuyorum.. keşke bu kadar alıştırmasaydın beni..”

Elleri saçlarımın arasında dolaştı.. nedendir bilinmez ama heyecanlandığımı hissettim.. kalbim hızlanmıştı.. yutkunmaya başladım.. kolumdaki tüyler diken diken oluyordu.. zorlukla nefes alıp veriyordum..
http://fizy.com/#s/3wcgeg

“ben de sana alıştım” dedim gülümsemeye çalışarak..”böyle planlamamıştım aslına bakarsan” tekrar güldüm..

Ayça tatlı gülümsemesini bozmadı..eli bu kez yanağımdaydı, defalarca okşadı, bebek sever gibi sevmeye başlayınca bir tuhaf hissedip irkildim..fark etti, “senin bana yaptığını sana yapınca dayanamadın” deyip güldü..

“böyle mi yapıyorum ben?”

“daha beter..diyorum ya, kendimi kedi gibi hissetmeye başladım senin yüzünden x)”

“rahatsız oluyorsan?..”

“hayırr..hayır..tam aksine..ama..tuhaf geliyor işte..çok değişik hissediyorum..nerdeyse unutmaya başladığım duygular..sanki kırk yaşındaymışım gibi konuşuyorum farkındayım ama..o kadar çok şey yaşandı ki arada bir yerlerde..sanki onlarca yıl önceymiş gibi geliyor..”

iyice yaklaştı..artık görüş açımı tamamen yüzü dolduruyordu..bir kaç burun delikleri titreşti, dudakları gülümser gibi oldu..gözleri küçük bir ekseni dolaşır gibi kısa ve sık hareketlerle gezindi,

“senden hoşlanmaya başladım sanırım…” dedi..der demez yüzü gerildi, gözleri sabitlendi..acaba ağzından çıkanları kulağı duyunca düştüğü dehşetten mi yoksa benden gelecek cevabın tedirginliğinden miydi? Bilmiyorum..
http://fizy.com/#s/3r802d

istemsizce gülümsediğimi hissettim..gerilip kıvrılmış ağzımı toplayamıyordum yerine..

“ama..ben..” dedim,

“güvenilmezsin, biliyorum” dedi robot gibi..

Gözlerimi eğdim..sonra yeniden kaldırdığımda ayçanın yavaş yavaş buruklaşmaya başladığını görünce fena oldu içim..hay sikiyim..

“ya seni üzersem?”

“olabilir” dedi cam gibi gözlerle..

“böyle..daha iyi değimliydik? Daha net..daha basit..?”

Bir şey demedi..

Kolumu boynuna doladım, yavaşça üzerine çıktım..yüzüne eğilip fısıldadım,

“ben de senden hoşlanıyorum (: ..seninle geçirdiğim her an, yatakta ya da sokakta..muhabbetlerimiz..tavırların..alaycılığın..hepsi çok hoşuma gidiyor…bunları kaybetmek ya da dönüşüme uğratmak istemiyorum…sonrasında alacağı şekiller ikimizin de hoşuna gitmeyebilir…başka türlüsü bize göre değil ayça…yanarız…”

Donmuş bir yüz ifadesi, yavaşça ama sert bir şekilde inip kalkan diyaframını hissettim..ani bir depardan sonra soluklanır gibi…keskin nefes alışlar..
Üzerine iyice eğilip boynuna sokuldum.. saçlarını arasına girdim.. kendimi, onu ezmeyecek şekilde saldım, nefesimin önce burnumdan çıkıp, sonra boyuna çarpması ve ardından oradan da geri dönerek yeniden beni ısıtmasını hissettim bir süre..

Roket takımı gene başaramadı..

Gene bir çuval inciri berbat ettim.. sanırım..

Ne vardı sani ilk geceden sonra bir daha arayacak? Benim başka kızların peşinde olmam gerekirdi, zaten tadına baktığım bir avın değil..hem sonra, ne o öyle kırk yıllık sevgiliyle sevişir gibi tutkuyla sevişmek filan.. vericekten dogs yi, verecektin bacak omzayı, iki posta ağzına yüzüne attırıp, ceketini alıp çıkacaktın..

Niye olmuyor? Niye bunu yapamıyorum.. hadi ben bunu yapamıyorum, okey..ama karşımdaki de her zaman benden hoşlanmak zorunda değil ki?

Hoşlanmayı versin? Hatta silkemesin? Beni ıslak mendil gibi kullanım atsın? Dildo gibi muamele etsin?..hayır neden yani?..ne var ulan bende?..bok mu var?... çok yakışıklı değilim.. çok entelektüel değilim…rock star değilim.. popstar değilim.. cool değilim, king değilim…hatta aslında ezik bile sayılırım.. ezik, yaralı, deforme, dejenere…

Ne var bende.. nasıl bir lanet var ki, sevdiğim tek kadın beni köpek gibi kullanıp sonunda ciğeri beş para etmez bir adama yar olurken, geri kalan herkes peşimden geliyor, kovsam bile gitmiyor?..

Lanet.. beddua..büyü var bende.. kesin..

Ayçanın üzerinden çekildim..b planına geçmenin zamanı gelmişti,
Dik dik baktım yüzüne, hala ifadesiz,

“heyoo, ne haber?” deyip güldüm.. tepki vermedi..

“canım? Böyle somurtacak mısın bütün gün? Daha yeni başlıyoruz.. hadi kalk giyin..ya da, giyinme :p ..böyle de güzel x)

Yataktan kalktım, “duş alalım mı beraber?” diye sordum karşısında sosisi sallandırarak dikilmiş, açma germe hareketleri yapıyordum,

“ayça?”

Nihayet dönüp baktı,

“hadi, gel” dedim becerebildiğim en tatlı gülümsemeyle, elimi uzattım.. yavaş yavaş kolunu kaldırıp elime uzandı, yakalayıp kaldırdım yataktak,

“kucakta ya da sırtta gitmek ister misin gene?” diye sordum sırıtarak,

Güler gibi oldu.. evet..yavşak ve neşeli bir tsigalkoya karşı somurtmak ve trip atmak zordur..

Sırtımı döndüm, atladı, o şekilde banyoya gittik..

“sen ijdiyor duj, verecek yuz dölar” dedim, gülmeye başladı nihayet,

“hah şöyle yaa” dedim gözlerimi pörtletip, “işte ayça bu! (:”

Birlikte duş aldık.. araya başka şeyler karışınca biraz uzun sürdü..

“gömlek fantezisi istiyorum” dedim,

“ben de boxer fantezisi?” dedi,

Olur (: , buyur sen bunu al,

Bol gelen gömleği giydi, düzgün, çıplak bacakları daha da çekici hale geldi…bende de ağır clothed fetişi vardır, söylemiştim daha önce sanırım..

internette takıldık biraz.. hayır p0rno izlemedik.. sörf yaptık..
Sonra mutfağa geçtik, çorbayla makarna yaptım, yardım etti kendi çapında, arada bir köstek de oldu (: makarnanın üzerine peynir ve ceviz serpiştirdim, bu önce şaşırdı, ceviz güzel olur mu? Gibisinden.. yiyince daha da şaşırdı.. demek ki oluyormuş ;)
Akşamüstü, güneş artık kızıllaşmaya ve batıda alçalmaya başladığında içeceklerimizi alıp terasa çıktık.. tatlı esintide dalgalanan saçlarımız birbirine eşlik etti,

“düzken daha güzeller” dedim saçlarını doğal hali için..

“peki, bundan sonra kabartmam o zaman” deyip güldü,

“yoo öyle de güzel ama.. böyle..çok güzelsin..”

Gülümsedi…gülümsedim.. elimi omzuna attım, başını boynuma yasladı.. güneşin batışını, edebildiğimiz kadar takip ettik..şu halde ve bu şekilde, zaten istediğimiz ve sahip olabileceğimiz her şeye sahiptik.. ötesi, bizde zehir etkisi yaratırdı..doz aşımı yapardı..

Ellerini yakalayıp öptüm..”seni hep yanımda istiyorum..hep böyle kalalım” dedim..

Arada bir gün yüzüne çıkardığı ve belki de derinlerde bir yerde kalan masum tarafını hatırlatan tatlı gülümsemesini takındı,

“hep böyle kalalım” deyip göz kırptı.. dudaklarımız yeniden birleşti…sonra yatakta yeniden bedenlerimiz.. sonra tekrar banyoda…

Saat on küsür gibi, bütün “gerek yok” deyişlerine rağmen evine kadar götürdüm, kapıdan girene kadar ardından baktım, dönüp görünce güldü, el salladım..el salladı..

Ve işte ayçayla bir gün günüm de böyle geçti…tehlike, hovardalığıma teğet geçti..
bu gecelik de bu kadar olsun panpalar, öpüldünüz ;)
yarın da gelirim diye düşünüyorum artık saat tarih vermiyoruz malum x)
selamlar panpalar,
bu gece gelebilme imkanım oldu ama part yazamadım, şu anda da yazabilecek durumda değilim, evde insanlar var, kaçak giriş yaptım anlayacağınız ;)
yorumlarınız için teşekkürler, 1-2 hafta içinde vites arttırarak benim kanaatimce en sert sezon olan 3. yılımı anlatmaya devam edeceğim, ilginize teşekkürler, hikaye sizleri etkiliyorsa da, umarım olumlu yönde etkiliyordur ;)

görüşmek üzere
selamlar panpalar,
elimde 8-10 partlık bir kısım var ama bu gece hem milli maç hem de örovizyon olduğundan ötürü diyorum ki, yarın da üzerine ekleyip öyle atayım pazar gecesi ;)

tarih vermeyeceğiz demiştik ama yazı konusunda sıkıntı olmadı, internet bağlantısı namına da bir problem olmazsa, pazar gecesi görüşürüz ;)
selamlar panpalar,

5-10 dakikaya başlıyorum ;)
yalnız çok fazla atamayacağım bir yandan aylık raporla uğraşıyorum
evde 3 haftaya girdiğimiz şu sıralar, hayatımın açık ara en rahat ve mutlu zamanları olabilir diye düşünüyorum (yaz tatillerini saymazsak)
dersler daha yeni yeni ağırlaşıyor, sınavlar uzakta, havalar güzel..
evde her gece farklı bir organizasyon (parti vermiyoruz lan, fifadır, eycoftur filan takılıyoruz.. biraları alıp terasa sandalyeleri atıyoruz.. öyle yani..), cinsel hayatım var.. harbi lan bak.. öyle bir şey var ha..

henüz 20 yaşına yeni girmişim ve neredeyse düzenli bir cinsel hayatım var..
bizim ülkemizde sık rastlanan bir durum değil, kabul ediyorum. bana rastlaması ise ayrıca tuhaf, nereden nereye diyor insan..

ama şu da bir gerçek ki beyler, her ne kadar mental anlamda tecrübe edinip fiziksel anlamda da rahatlasam da, öyle çok da büyük bir fark yarattığını söyleyemem bu durumun hayatımda..

hani, "bir ışık" filan görmedim yani.. aydınlanma olmadı, ya da ermedim..

hatta fiziksel zevkini bir kenara koyarsak,

"lan bu muymuş?" dediğim bile oldu.. çünkü benim ruhani anlamda da beklentilerim vardı.. nedense, sanki birden bire dünyam değişecek, kendimi aşacağım, başım arşa değecek sanardım,

oysa hala aynı tsigalkoyum.. sadece biraz daha sikişkeni..

o zaman insan oğlunun bunca çabası ve dünyayı bir fındık kadar bir deliğin etrafında döndürmesi nedendi?
onların mı beklentisi yeterince fazla değildi?
yoksa benim mi beklentim aşırı?
ayçayla işler yolunda gidiyor gibi görünse de, geçen bölümde anlattığım şey beni biraz korkutmuştu doğrusu..lan dedim gene mi boka sarıyoruz? amerikan aşk filmlerindeki gibi önce sevişip sonra aşık mı oluyoruz? (ya da en azından ayça aşık mı oluyor? diyelim)

tamam güzel kız.. güzel kadın.. okulunu bitirmiş, ailesinin maddi durumu iyi, tarzı yerinde, çevresi var..

ama böyle tavşan misali takılırken birden bire duygusal anların ayyuka çıkması, "canım-cicim" "sevgilim" "bir tanem" gibi kelimelerin fazlaca duyulmaya başlanması da fazla hayra alamet değil anlatabiliyor muyum?

hadi onu geçtim, bir de böyle bir kızın bende ne bulduğunu anlamak da güç..lan daha üniversite 3. sınıf öğrencisi bebenin tekiyim.. kendin de diyordun ya hani? "çocuksun sen, toysun daha" diye..

aman ayça.. aman diyeyim, lütfen bu akışı ve gidişatı bozma..ben çok memnunum..sen de, benim uzun yolculuğum sırasında uğrayıp döviz bıraktığım bir ülke, odasını kiraladığım bir han gibisin.. ikimiz de kazanırken, lütfen bu ortaklığa başka duyguları sokma..

benim yolum uzun..

hedefim başka..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder