17 Ağustos 2013 Cumartesi

Nasıl Piç Oldum Anlatıyorum Part 42

http://fizy.org/#s/1dlfkj

yapayalnız kaldım...

okan çoktan gitmiş, etrafımdaki yüzeysel arkadaşlarım da beni bir şekilde terk etmişti..

nilayla araya soğukluk girdi..e haklıydı da kız..

serhat ve tayfası desen..tam yavşağın önde gideni çıkmışlardı, içlerinden göbek atıyorlardı her halde durumuma..

ayşen ve ozana gelirsek..eh... bir ortam düşünün ki, hayatınızın amına koyan, yaşadığınız, yaşamakta olduğunuz ve yaşayacağınız bütün karanlık günlerin mümessili olan insanlarla sürekli ve mecburen aynı havayı soluyorsunuz..her gün, yeniden ve yeniden onların iğrenç sevgi oyunlarını izlemek, öpüşüp koklaşmalarına katlatmak, etraftaki belden aşağı söylemlere kulaklarınızı tıkamak zorunda kalıyorsunuz..

kendimi spora verdim..o da bana biraz olsun huzur verdi..kick-boks ve basketbol yeniden gözlerimi aralamamı sağladı..ama beni asıl ayağa kaldıran kişi, bir zamanlar umursamadığım ebrudan başkası olmayacaktı..

o ara, bir de başarısız bir sikiş deneyimim oldu ki uzun yıllar "keşke" sinden kurtulamadım, bir tanrıça vücuduna lakin bir köylü kezbanı aklına sahi olan ayşen2 ile bir halt yedik (aslında tam da yiyemedik ya)... bu ise, beni düştüğüm yerden kaldırmaya çalışan ebruya, bir de utanmadan elini itiyor, yüzüne tükürüyor havası yaratmaktan başka bir şey kazandırmadı..

yine de, her şeye rağmen yılın sonunu getirmeyi başardım..

o sırada, bir başka sıkı dost da kazandım..tolga..
okulda ilk yılım, ağzıma sıçan bir çift, ağzına sıçtığım bir zavallı kızcağız, kaybedilen bir dost, kazanılan düşmanlar, sürtüşülen 2 hatun, kazanılan yeni dostlar, getirilen satışlar, yalnızlıklar ve nihayetinde yeni bir sevgiliyle noktalanmıştı..

güzel bir yaz geçirdim.. büyük ölçüde yenilenmemi sağladı..
2. yıl...

http://fizy.org/#s/1dewc6

ortalığın karıştığı, ateşkes yaptığımı sandığım savaşın, içten içe daha da kızıştığı yıl..

artık öyle meydanlarda, topla, tüfekle savaşmıyordu ruhumun iki yüzü..birbirlerine masa başa oyunları düzenliyorlar, hem kendilerini, hem de arada beni alt ediyorlardı..

her zamanki gibi, olan, arada kalana oldu..yani bana..benim etrafımdakilere..

kişisel olarak değerlendirecek olursak, nilaydan beklemediğim bir geri dönüş ve itiraf aldım,

bu itirafın neticesi, serhatın gözüne inen bir yumruk oldu..bu orospu çocuğu, artık benim için tamamen bitmişti..

ebruyla bir süre daha devam ettirmeye çalıştım içi boş ilişkimizi..

ve yeni insanlar tanıdım..daha doğrusu, aslında daha önceden tanıdığımı sandığım insanlarla tanıştım..

alperden bahsediyorum elbette..

daha sonradan, alper, nurettin, neco, tolga ve bendeniz tsigalko dan oluşan efsanevi beşlinin de temelli atılmış olurdu böylece..çünkü yeni insanlar, yeni insanları getirirdi her zaman..

ve bu yeni insanlar, her zaman sizi arkadaş ya da dost olarak görmezdi..

ebru ile aramızdaki zayıf bağın ilmeklerini, bir eskişehir gecesinde ceydayla beraber çözdük..

o arada irtibatta olduğum diğer hatunları hiç karıştırmayın zaten..ayşegül mayşegül...

uzun süre sonra ilk kez kendime uygun birini bulduğumu hissediyordum..aynı benim gibi intikamcı..aynı benim gibi azılı..tam bir suç ortağı..

bu arada, ebruyla ayrılmadan önce yaptığımız tek dişe dokunur hareket olan tolga-nilay birleşmesini de es geçemeyeceğim, dünyaya güzel bir ilişki daha armağan etmiş, sevenleri kavuşturmuş, biz mutlu olamasak da, en azından birilerinin mutluluğuna ön ayak olmuştuk..
http://fizy.org/#s/1ad1xy

çılgınlıklarla dolu ve kendi adıma ahlak sınırlarını zorladığım haftalar ve ayları geride bıraktık ceyda ile..

gerçek bir birleşmenin kıyısından döndük, birbirimizin en mahrem hislerini gördük..

bu mahremiyete sızmaya çalışan bazı işgüzarlar ise bunun bedelini incinen belleri ve ıslanan gecelikleriyle ödedi..meltem adında sağlam bir orospu tanımış oldum bende..adını bir kenara yazdım..

ha, bu arada ilk senede minenin tayfasından bahsetmedim sanırım az önce..orada elifle geçirdiğim tuhaf gece ve diğer elemanlarla olan elektriğimi de ayrı bir yere almak lazım..elifi unutmayın..lazım bize..

sonra, yine bir vakit geldi, benim ve siz değerli okuyucuların aşina olduğu üzere, bir başka ayrılık vakti..

ceyda da, bir hiç uğruna melankolik ve karanlıklar içindeki ruhumun kurbanı olmuştu..

ama yok olurken etrafa muazzam enerjiler saçan yıldızlar gibi, o da hayatımdan yok olmadan önce öyle bir patladı, öyle bir aldı ki intikamını..hem beni, hem de kendini yaktı..

o aydınlanma, alevler..biraz olsun etrafımı görmemi sağladı..
nasıl bir adamdım ben yahu?

ne biçim bir insandım?

nefret ettiğim, karşısında savaştığım düşmanlarımdan bir farkım kalmamıştı..

ama şeytanla yüzleşebilmek için de, önce cehennemlik olmak lazımdı..
http://fizy.org/#s/1cka68

bundan sonra olanları ve kişileri birer- ikişer cümleyle geçecek olursak;

ceydadan ayrılmamamın ardından, artık başka insanlara zarar vermemek için şu "başta bağlayıp sonra bir anda kestirip atma" huyumdan vazgeçmem lazımdı,

ama bir yandan da tatmin edilmesi gereken bir egom ve içimde yarattığım, adak isteyen, karanlık bir güç vardı..

yine de, tamamen ısmarlama bir ilişki olan çiğdem

ani bir tanışma sonucu bir anda kaynaştığım merve

ve sosyal sorumluk projeleri ve spor etkinliklerinde tanıştığım diğer sevimli kızlar karşısında kendimi gayet iyi idare ettiğime inanıyorum..

fakat yaşadığım sözde acılar ve sözde mağduriyetler beni oldukça kalabalık bir sevgi çemberinin de içine itmişti..

o karmaşa ve kaostan uzaklaşmalı ve yeniden uzlaşmaya vardığım "öteki ben" ile beraber, bize yakışı avların peşine düşmeliydik..

adak, kurban, skor mu istiyordum? pekala..alacaktım..hem de en iyisinden..bana vicdan azabından başka bir getirisi olmayan cici kızlarla yeterince vakit kaybetmiştim..

ayşene olan sevgim, tamamen ve son zerresine kadar bitmiş, ama işim bitmemişti..aksine yeni başlıyordu..ve öncesinde yaşayacağım her macera bana tecrübe olacaktı..
http://fizy.org/#s/1d7c61 şarkının nerden tanıdık geldiğini ilk bilene özel nick altı giricem, hadi bakalım :p

dedik ya, yeni bir karakter, yeni avlar, yeni maceralar, yeni insanlar..

bunun içinse önce eski alışkanlıklarınızı ve eski çevrenizi terk etmeniz gerekiyor..
biraz şansımın biraz da karşımdakilerin yardımıyla, bir zamanlar yakın takıldığım, bilhassa karşı cinsten arkadaşlarımla, dostlarımla arama mesafe koymayı başardım..

hatta bu mesafe olayı, nilayla biraz daha ileri gitti resmen kavga ettik..

ben böyle yeni çevredir, bilmem nedir ayaklarında takıladurayım, bir yandan da aileme karşı iyi çocuk tavırlarımı sürdürmek zorundaydım..ve işte böyle anlardan birinde, nasıl becerdiysem sıçıverdim, bir anda ebru ile sevgili ve ruh ikiziymişiz gibi hallere girdim..

her şeyden habersiz ailem, biricik oğulcuklarının (hanım evladı+ana kuzusu), tıpkı kendisi gibi cici bir kızla, uzun, ciddi ve cici bir ilişkisi var sanıyordu..

böyle bir boku niye yemiştim? bende bilmiyordum doğrusu..

tüm bu sıyrılma çabalarım ve kaosun ortasında, nilayın ailesi ve özel hayatıyla ilgili kötü haberler de kafamı meşgul etmeye devam ediyordu..

yine de adamımı ulaşmayı ve ona tutunmayı başardım..alpere..

beni arzularımın kaynağına götürecek yolda, her şeyden habersiz geçinen bir rehber gibiydi adeta..ama aslında tam olarak ne istediğimi bilen bir sokak satıcısı, torbacından başka bir şey değildi..artık ucuz esrar ve dandik ekstazilerle yetinmeyen müşterine, daha kaliteli, ayaklarını yerden kesecek bir şeylere ulaşması için yardım ediyordu..

öyle anlardan birinde, benim ilk eroin denemem olacak olan ayça ile tanışıverdik işte..
http://fizy.org/#s/1d7c6e

mümkün olduğunca atlayarak kısa bir özet yapmaya çalıştım..becerdim diye düşünüyorum..

son olarak, hikayemizde ilerleyen zamanda olacaklarla ilgili bir kaç ön bilgi vereyim,

*bizim çocuklarla ev işi olacak, onu bilin,spoiler sayılmaz, zaten belli bir şey..fakat bunun oluş aşaması da epey enteresan olaylara sahne olacak. o evin tanıklık ettiği onca şeyi nasıl anlatacağım kara kara düşünüyorum şu an..amk baştan çok detaya daldık, şimdi gazı kısamıyoruz..yarrağı yedim ben..

*bu yaz yine okanla buluşacağız..amerika işi olmadı, ama ondan daha kıymetli olan buluşmalar yaşanacak, zaten birbirini gerçekten seven insanlar her türlü bir araya gelir beyler, hele ki günümüz dünyası ve imkanlarında, dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur..

*ayçayı sikicem rahat olun,ne çalan telefon, ne vurulan kapı,ne yıkılan dünya beni durduramaz artık*

*elif, meltem, ceren ve sürpriz bir hemcinsimle işimiz bitmedi * ..hikayenin her yerinden fırlayıp denklemi değiştirebilirler..

*ayşegül, merve ve çiğdemi de huzura kavuşturabiliriz..kendilerine teşekkürler.

*adını söylemediğim, kıyıda köşede kalmış görünen kızlara da dikkat edin derim, lanet günlüğüm sayesinde ne kadar gereksiz detay varsa hatırladım, bazılarını okurken yüzümü buruşmuş ve kıs kıs gülerken yakalıyorum kendimi (:

*bizim beşli iyice kenetlenecek, allaha şükrediyorum bana böyle bir arkadaş ortamı verdiği için, kardeşlerim benim..

*ebru, başlı başına bir hikaye konusu olabilecek bir karakter..

*daha fazla basketbol yazmayacağım lan tamam...

*kick boksa bu yılın ara döneminde ara vereceğim..

*hobilerimden bir bir vazgeçiyor olmamı neye yorarsınız bilmem artık (:

*mekanlar benim için önemlidir, hele ki grupça orayı sevdiysek, asla vazgeçmeyiz, kovsalar da gitmeyiz..bizim kafe ve bizim pub da daha çook anımız olacak, o masalar ne muhabbetler gördü, ne muhabbetler görecek..hey anasını ya... o yılların güzel anlarından bir ay alabilmek için, şimdiki ömrümden iki ayı veririm be...

*aile önemlidir..ana gibi yar olmaz..baba evin direğidir..* ailelerimize gereken saygı ve sevgiyi gösterelim, onlar bu dünyada bizi karşılıksız ve menfaat beklemeksizin seven yegane insanlar..yavşaklık yapmayın..

*alışmış kudurmuştan beterdir derler..bu sezona bir isim vereceksiniz bunu verebilirsiniz..

*bir de dinsizin hakkından imansız gelir derler..bu da 3. yıldan çıkardığım ana fikir..
http://fizy.org/#s/1ajavg

özetimizi yaptık, gelecek yılla ilgili üç beş şeyden de bahsettik, önümüzdeki gece vakit bulacağıma inanıyorum... malum geceyi elimden geldiğince sizlerle paylaşıp, bir sonraki gece de finale geçeriz..

kıymetli zamanlarından ayırıp da başlığın altına gelen her okuyucuya teşekkür ediyorum, yazmak ve paylaşmak kadar güzel, rahatlatan bir şey yok şu dünyada..hele ki okuyucu kitlesinin böylesine kaliteli piçlerden oluştuğu bir ortama sahip olmak herkese nasip olmaz, o açıdan eyvallah ;)

ayrıca yeminimi bozup ilk kez nickime gogıl sörç yaptım bugün, yirmi küsür bin sonuç çıktı... ulan gerçek adımı yazsam o kadar sonuç çıkmaz be..vallahi nickim kendimden daha ünlü aq... her yere de yayılmış hikaye cıvık sümük gibi, ben de biz bizeyiz sanıyorum, anlat babam anlat... ne güzel free free takılıyordum..lan şimdi baktım bir sürü foruma bilmem nereye sıçramış yazdıklarım, o yüzden yazacağım her satırdan kendimi ekstra sorumlu hissediyorum (:

geceye noktayı koymadan önce,

ekşi, itü, uludağ , kötü, inat ve ottoman sözlükteki takipçi panpalara selam ediyorum bende ;)

ayrıca forumlardaki arkadaşlara da selamlar,

facebookta paylaşan arkadaşın da ellerine sağlık, düzenlemiş filan, eyvallah..

acısıyla tatlısıyla, 6 aylık bir süre zarfında 2 yılı anlatmış olacağım kısmetse..önümüzdeki iki yıl, aslıda çok daha uzun sürme potansiyeline sahip ama affınıza sığınarak epey biçicem son iki yılı, belki ağır dile ve fazla ayrıntıya alışanlara yavan gelebilir ama şöyle bir bakıyorum da, 6 ay ulan 6 ay be? bokunu çıkarmışım resmen..40 sayda yazı mı yazılır aq? bir de çoğu böyle eşşek gibi entryler, 2000-3000 kelimelik..hiç biriniz de uyarmadınız... amk sizin emi...

neyse..yarın gece görüşmek üzere diyelim, kapatalım dükkanı, hepinize sevgiler (:

not: lan uludağ sözlükteki hırbo, yalarım seni akılı ol :p
son bir şey daha yazmak istiyorum, bazı özel mesajlara geri dönüş sözüm vardı, onları unutmadım, kafayı toplayıp fırsat bulduğum ilk an hikayey, yazmadan evvel onları cevaplayacağım, hele bu akşam gelen bir tanesi çok duygulandırdı beni, çok güzel şeyler geliyor bazen cidden, allah yazan ellerinize kuvvet, düşünen aklınıza selamet versin, harbiden çok dolu adamlar var burda yani, bakmayın taşaktır, sikiştir sokuştur gidiyoruz ama sıksan adamın hası fışkırır şu sözlükten, hem de başka hiçbir sosyal-sanal platformdan çıkmayacağı kadar..

hepinize tekrardan iyi geceler piç kuruları.. hani, aramızda harbiden gerizekalı apaçiler olabilir ama genel olarak adamın dibisiniz aq, gözünüze, yüreğinize sağlık..kib.bye. öptm..
selamlar panpalar,

bu geceye hazırlanmaya başlayın, 23.30 civarında gelicem
selamlar panpalar, ufaktan başlıyorum geri planda yazmaya bakalım..
yalnız bu gece biraz ağır kalabilirim, yarım saatte bir part filan gelirse küfretmeyin, ölçüyü tutturmam lazım yoksa erotik.com hikayelerine döner, hoş olmaz
http://fizy.org/#s/1514ag

..gerek amerikan gerekse bizim amerikan özentisi türk filmlerindeki şu, "koridoru sevişerek geçme" sahnesine hep imrenmişimdir aq..bir yapamadık gitti..

ellerimin arasında ayça ile yatağa balıklama atladığımızda da, hatunun kikirdemelerinden, sevişme sahnemizin de filmlerdeki gibi olmayacağını, olamayacağını az çok kestirmiştim..
lan hani nerde o şehvet?
o göz göze çılgın bakışmalar, sesli solumalar, "seni istiyorum" lar..

manyak gibi gülüyor, ben de gülüyorum bu sefer..neyseki dudaklarına yapışınca sesi kesildi..

bu gece milli olur muyum? olmaz mıyım? ayçanın sevişme tekniği diğer tecrübelerimdeki kızlara benzer mi? benzemez mi? bunlar ve bunlar gibi pek çok soruyu beynimi geri planına ittim..şu durumda artık gözlem yapabilecek halde değildim yani..lan kaç ay oldu be?
boşuna dememişler alışmış kudurmuştan beterdir diye..alıştık tabi karı kızın tenine, dudağına..

ayçayla yaptığım kapı önü kaçamağını saymazsanız (ki o da zaten 2 hafta filan önceydi işte) nerden baksanız 3-4 aydır adam gibi kız eli bile tutmamışım..(ceydadan bu yana)..inşallah paslanmamışımdır..

hele bir de heyecan yapıp erken boşalırsam tam rezillik..sen hatuna o kadar kazanova, artiz adam rolleri kes, don juanlık tasla, ondan sonra karim benzemanın el classico tarihinin en erken golü gibi daha 1 dakikada patla..aman hacı..çok dikkat etmem lazım..ağırdan almam lazım..valla bu kız cerene bilmem kime de benzemez, erken golü görürse anında maçı tatil filan edebilir..aman..

fakat gelin görün ki işler pratikte böyle yürümüyor..ben, o açlık anında bile bu kadar düşünüp hesap yapabildiği için beynimi tebrik ediyorum..çünkü ortada müthiş bir "darı ambarına salınmış tavuk" durumu var..ama işin tuhafı, kendi düşüncesine göre, her iki taraf da tavuk olduğunu düşünüyor..ben, aylardır sevişmemişim, açım... ayça zaten doğuştan aç..girdik birbirimize..

epey hızlı başladık diyebilirim, sanki arkadan atlı kovalıyor..
ben, çılgınlar gibi dudaklarına abanıyorum kızın, o da hakkını veriyor..güzel öpüştüğünden daha önce bahsetmiştim zaten sanırım?
bir yandan altımda yine kımıl kımıl oynaşıyor, gene o tanıdık deniz yatağı hissi..en sevdiğim anlardan biridir bu hatunun altta kıpraştığı ön sevişme dakikaları, daha hala kıyafetleriniz üzerinizdedir ve zaten iki insan arasında yaşanması muhtemel bir cinsel yakınlaşmanın en kestirme şeklidir..bu nedenle böyle anlara sahip sevişmelerden sonra, bir süre boyunca bu anının etkisinden kurtulamaz ve sokakta gördüğünüz her güzel hatunla seviştiğinizi ister istemez hayal eder durusunuz..e neticede, onu çıplak düşünmek zorunda da değilsinizdir? kıyafetler üzerinizdeyken de oluyor ya? pratik?hah işte aynen öyle..

dudaklardan yine boynuna indim..klasik..ellerimden biri ensesinde, arada bir saçlarının arasına girip çıkıyor, arada omuzlara, sırta katıyor..diğerini ayçanın ellerinden birini zaptetmek için kullanıyorum, onun boştaki eliyse benim boynumda, sırtımda dolaşıyor..

fakat hala bir kikirdeme durumu..

lan sikicem ha! * konsantrasyon bırakmadın..

biraz daha ileri gidiyor ve üzerindekini çıkarıyorum, siyah sütyen çıktı desem şaşırmazsınız zaten, ben de şaşırmadım..sarımsı saçları, hafif bronz teni ve buna kontrast siyah sütyeni..bir anda kasıyor vücudunu..sanki yeterince dik değillermiş gibi daha da şaha kalkıyor göğüsleri, o ara ben de dizlerimin üzerinde biraz doğrulmuş kendi fiyakalı gömleğimle uğraşıyorum,

ellerimi tutup engelleyince önce kısa süreli bir şaşkınlık yaşıyorum çünkü, en son birisi sevişmenin doğal akışını engellediğinde, sonunda ağzından "ben hazır hissetmiyiriiimm" lafı çıkmıştı..vallahi kara basan oldu şu ayşen2 talihsizliği, lan bir ara korkudan otz bir çekerken bile acele ediyordum, sanki her an elim ya da sikim "ben şu an hazır diiilimm" diyecekmiş gibi geliyordu be..

ama burada öyle bir şey olmadı..tam tersi, teşvik priminden faydalandım resmen..hanımefendinin kendisi açacakmış düğmeleri..

gülüyor..konuşuyor..espriler yapıyor..ben de ona uyuyorum..
e tabi konsatrasyon namına bir şey kalmadı..
sanki bu yetmezmiş gibi bir de çiş bastırmasın mı aq? ee tabi içtin içtin bok var gibi biraları, nereye gidecekti onlar? he? gözeneklerinden mi atıcan sandın?... bir de öyle bir bastırdı ki, yani erken boşalmayı geçtim, ondan evvel kızın üstüne işiycem gidip yerine boşaltmazsam..

"ayça" dedim, elleri düğmelerimle uğraşırken..

"heh?" yaptı çatlak,

"ya ben, biralar miralar, çok içtim malum..senin tuvalet ne tarafta?"

boku yedin tsigalko..taşağa hazır ol, artık bütün gece bunu söyler söyler güler aq..

"gel" dedi, yorum yapmadan, yataktan kalktık, tuvaletin önüne götürdü beni elimden tutup, kendimi annesiyle avm gezerken çişi gelen çocuklar gibi hissettim bir an..

neyse girdim..işiycem..ama dalga maşallah, kaşanikof gibi, uzun namlu..işe işeyebilirsen..

neyse, öyle böyle derken bir şekilde kendimi sakinleştirdim, bizim colt da indi sağolsun, desert eagle modunda işimizi gördük..

e tabi öyle 10 dakka tuvalette oyalanınca, ayçanın gecikmiş ayarı bu kez hedefe vardı,

"tsigalko (:" dedi baygın baygın sırıtarak, "doğru söyle bana şey mi yaptın erken olmasın diye?? :p"

üzerini çıkarmamış, yatağa yayılmış beni bekliyor..

yanına uzandım tekrardan, ben de gülüyorum gene,
"yok be kızım..direk gibi olmuş, insin diye bekledim mecbur"

ben böyle açık sözlülüğün amına koyunca bu hepten koptu..ulan sikiş mi yapıcaz, stand up mu yapıyoruz belli değil..

"üzerini çıkarmamışsın ya?" dedim konu değişsin diye, aynı anda yeniden üzerine hamle etmiştim,

hamlemi karşılıksız bırakmaksızın fısıldadı, "sen yapmak istersin diye düşündüm ;)"

"zihnimi okumuşsun resmen (: ödül olarak sen de aynı hakka sahipsin şu anda ;)"

"oo bakıyorum kuralları siz belirliyorsunuz tsigalko bey"

"işine gelirse (:" deyip boynundan ufak bir ısırık aldım..az önce üzerine işediğimi tahmin ettiğim karizmamı yeniden böyle laf oyunlarıyla geri kazanmaya çalışıyorum aq..

gerçi artık yataktayız, bu işin karizması bilmem nesi mi kaldı, artık daha fazla hesap yapmaya gerek yok, kapat gözünü gir anasını satayım sağlı sollu..iki dakka kasma be..iki dakka rol yapma, doğal ol, iç güdülerini dinle..demi?

aynen öyle yapacaktım evet..omuzlarına öpücükler kondurduğum sırada ayça bir yandan gülüyor-konuşuyor bir yandan da gömleğimi üzerimden sıyırıyordu..daha fazla gırgıra izin vermek istemedim, parmağımı dudaklarına götürdüm,

"şişş.."

ukala ulaka gözlerimin içine bakıp sözde korkmuş taklidi yaptı..o arada da benim üzerim çıplak kalmıştı..boynundan yakalayıp zarifçe yatağa uzattım, dizlerimin üzerine dikilmiş vaziyette üzerinde-karşısında durdum öyle bir kaç saniye..

evet tsigalko..ağırdan alıcaz..rahat ve doğal olucaz..her zamanki topumuzu oynuycaz lan işte..büyütmeye gerek yok..
http://fizy.org/#s/1dljys

ayçanın, nasıl diyeyim..onca şeye rağmen, hala beni tam olarak ciddiye almadığını hissediyor gibiyim..ya da şey gibi hani, böyle küçükken sizi sinir eden çocuğu döversiniz, o da, canı yandığı hatta gözleri dolduğu halde, sırf sizi daha da sinir etmek ve yenilgiyi kabul etmemek için "acımadı ki? acımadı ki?" der ya..öyle bir durum da olabilir..

zira en başta çoluk çocuk muhabbeti yapmaya çalıştığınız biri tarafında yatağa atılmak, kız da olsanız, erkek de olsanız, ibne de olsanız gururunuzu biraz sarsar..belki de tüm o gülüşleri, rahat olmaya çalışan halleri bile bu yüzden..sırf birazdan altıma girecek olmasının benim maharetimden değil, onun lütfünden kaynaklandığını düşünmemi sağlamak için..

ama ben kendine optimum düzeyde güvenen bir erkeğim... başarımı gölgelemek öyle kolay değil..ayça hanım..seni istedim, ve sen de beni istediğin için seni elde etmeyi başardım? ister kabul et, ister etme, umrumda değil, birazdan misyonere başlayacağız o zaman ortada iddia middia kalmaz zaten..

ağırdan alıyoruz..

yeniden dudaklarla buluşan dudaklar..bu kez daha uzun bir seans..ellerim yüzünde, yanaklarında..orada omuzlarında, ensesinde..saçlarında..belinde..nihayet kalçalarında..
hiç acele etmeksizin, bütün vücudunu keşfediyorum..ve böyle bir güzelliği tasarlayıp yaratan güce de teşekkür ediyorum. zaten düzgün vücutlu kadınlara her zaman saygı duymuşumdur, o boynun zarifliği, eğimi, omuzlarının pürüssüzlüğü ve orantısı, belinin, kalçalarının kavisi, biçimliliği..her zaman için benim açımdan takdire şayan estetik harikalarıdırlar..kadınları, güzel kadınlar cidden seviyorum, kendine bakan, kendine öz saygısı olan kadınlara ben de saygı duyuyorum..onlar gerçek birer yaşayan sanat eseri..birer estetik harikası..

başta da söylediğim gibi, bende ayların verdiği bir açlık var ayıptır söylemesi..ne var olm? alıştırmasalardı..alla alla..ayıp mı lan? bu da temel bir ihtiyaç sonuçta..napak, ölek mi?..

neyse, işte bu açlığı, ya hunharca saldırıp hızlı yoldan, "gerdek gecesi gelinin belini kıran çoban gibi" ya da işi ağırdan alıp, sanki x-art çekiyormuşçasına (gerçi o zaman x-art tan haberim yok benim, olsa ben çekerdim yani ehehe :p) işin içine tutku da katarak, şefkatle ve yoğun duygularla sevişeceğim...

benim gibi naif bir insan evladının hangi yolu tercih edeceğini artık sizin de tahmin edebiliyor olmanız lazım,

..omuzlarına gereken ilgiyi gösterdiğim ayçanın, sütyen kopçasıyla uğraşıp 10-15 dakikadır nispeten estetik felsefelere uygun giden bu sevgi olayını yeniden bok etmemek için yine kendimce şairane bir yol seçtim..sütyen askısını devamlı öpücükler kondurup okşadığım omuzlarından yavaşça dışarı, aşağıya doğru kaydırdım..önce bir tarafını..sonra diğer tarafını..ve yavaşça asıldım aşağıya doğru vücununun üst kısmında kalmış olan son giysi parçasını *

göğüslerinin (meme de diyebilirsiniz fakat meme bana çocukça geliyor aq..o yüzden ben göğüs diyeceğim, ekşideki piçler gibi "göğüs vücudun o kısmının tamamının adıdır" filan şeklinde laf oyunlarına girmeyin, istirham ederim) de sahnemize katılımıyla, ortaya koymakta olduğumuz oyun, daha da bir renklenmiş, curcunaya dönüşüvermişti..

tüm çekiciliklerine rağmen direk olarak saldırmadın yine..kadınıma seks objesi, ya da p0rn0star gibi değil, içimde biriken sevgiyi aktardığım bir sevgili gibi davranmalıydım..o yüzden yeniden yüzüne yaklaştım..

çok değil daha yarım saat önce şımarık kızlar gibi kikirdeyen, komiklikler, şakalar yapan hatunun yüzü pespembe kesilmiş, gözlerinde manalı bakışlar, suratında gergin mimikler..kısacası yoğun bir konsantrasyon ve ciddiyet hakim halde..moda girmiş... tıpkı benim gibi..

alnından öptüm..sonra yanaklarına, dudaklarına indim..sakin sakin karşılık verdi..artık oyun oynamıyor, arsızlık etmeye çalışmıyordu..ne güzel...

bu kez o yakaladı boynumdan..alev alev yanan dudaklarını kulaklarımın arkasından köprücük kemiğime kadar her yerde hissettim..ateş düştüğü yeri yakar derler, ama onun kızgın dudakları benim tenimin üzerinde her sürüdüğünde, sanki vücudum komple alev alıyordu..o tanıdık uyuşma duygusu yine omurgamda dolaştı..küçük tsigalkonun durumuna hiç girmeyeceğim, kendisi alt kattaki diskoda (donumun içi) headbang yapmakla meşgul, böyle eliyle gitar çalma hareketi filan yapan ergenler gibi, kopmuş durumda yeni..ama henüz vokale başlamadı..

kendimi biraz daha aşağı çekip göğüslerinin seviyesine indim, ama yine sırayı onlara vermemiştim, pürüssüz boynuna yaklaştım yeniden..hastasıyım, ellerim oralarda dolaşırken oluşan kasılmaların..nasıl ama, yay gibi geriliyorlar, hani, hissettiğini hissediyorsun..evet, bu kadın senden bir akım alıyor yani..bir enerji akışı mevcut!

nihayet yüzümü göğüslerine yaklaştırıp, alttan ve kenarlardan başlayıp, ta ki açık renkli ve cereninkinden daha küçük ama ceydanınkinden de daha büyük çapa sahip olan göğüs uçlarına kadar, fırçasını rastgele sallayan bir ressam gibi içten ve doğaçlama bir şekilde dilimi, dudaklarımı gezdirmeye başladım..kasılmaları arttı..benim de belimin git-gelleri (yine sürtüyorum evet..henüz)

iki elimi arkasından sırtına doladım, yeterince güç aldığımı hissedince, tutup kaldırdım, kendime doğru çektim ve ayçayı, kucağımda, yüksekçe oturur pozisyona getirdim..kendimi de duvara yaslayıp destek oluşturdum..kucağımda oturur hale gelimce bu kez o gidip gelmeye başladı üzerimde yavaş yavaş..ben hala iki sevimli memişin arasındayım..ellerimse sırtında geziniyor, kuyruk sokumundan başlayıp, taa ense köküne kadar parmak uçlarımla, omurga çukurunu bir aşağı, bir yukarı arşınlıyordum..kadınların çok hoşuna gider bu..aklınızda bulunsun derim..

o ise ellerini yüzümde, omuzlarımın üzerinde gezdirmeye devam ediyor, belki bilerek, belki bilmeden, oldukça ürkek ve beceriksice ama benim fazlasıyla hoşuma giden bir amatörlükle vücudumun çıplak üst kısmını keşfediyor..
http://fizy.org/#s/3wjm3q

..duygular..

epey zamandır içimde biriken ve bir türlü doğru kişiyi bulup hediye edemediğim ne kadar sevecenlik ve şefkat varsa, hepsi fışkırıyor adeta bu gece ruhumdan..peki ayça doğru kişi mi? sanmıyorum..ama diyorum ya, artık tutamıyorum..ve ben bu işin dozunu arttırdıkça karşımdaki kız da kendinden geçiyor..sesli solumalarını artık duyabiliyorum..alnını alnıma dayıyor, gözlerimiz sabitleniyor..uzun ve dudakların sabit, dillerin hareketli olduğu öpüşmeler yaşanıyor..

ben bu gece sikişeceğim, milli olacağım sanıyordum ama, biz resmen aşk yapıyoruz aq..ne de hasretmişiz be birbirimize?..

bu şekilde, bilemiyorum, kronometre tutmadım ama herhalde en az bir 30-40 dakika devam ettik, ön sevişmeden bahsediyorum beyler..daha filmin yazıları yazıyor..

pantolonlar çıktı..pozisyonlar değişti..sakin sakin yuvalanıp durduk yatağın içinde, ahenkle..ben, dudaklarımın tenine değmediği her zamanı israf sayıyorum adeta..ellerimin mermerimsi tekstürdeki tenini okşamadan durduğu her saniye ziyan sanki..

ayça da bana ayak uydurmaya çalışıyor ama farkındayım, o hala şaşkın..hala baskın yemiş bir kumandan hüviyetinde..yine de elinde geleni yapıyor..memnuniyetini belli etmek için tatlı tatlı mırıldanıyor..sikimi avuçlamaktansa, yüzümü okşamayı, yanıklarımı, alnımı avuçlarımı öpmeyi, saçlarımın arasına karışmayı tercih ediyor..

yarım saatten fazla zamandır sevişiyoruz daha hala ağır tahrik unsuru oluşmadı..elbette arada devamlı ve senkronize halde, ritmik bir hareket var, ama sanki bir çomağın, bir deliğe girmesinden çok daha önemli hissiyatlar olduğuna dair sessiz ve sözsüz bir anlaşma imzalamış gibiyiz..bunu ispat edercesine, hala patlamış değilim..aferin lan bana valla..belki don hafiften ıslanmış olabilir ama boşalmadım..bunu da "trophy" rafına eklemeliyim ;)

artık ikimizde sadece donla kalmış (benimkini biliyorsunuz, onunki de siyah yarım tangaymış..bu da sürpriz değil, ne kadar çılgın ve rahat olursa olsun, ayça da sınırları ve zevkleri belirli olan bir kız, marjinal diyemeyiz..tabi bızırından filan piercing çıkarsa fikrim değişebilir ehehe) vücut ısılarımız mevsim normallerini epeyce aşmış, ikimizinde hisleri sonuna kadar kabarmıştı..

zaten bu saatten sonra bizi anca levyeyle filan ayırırsınız birbirimizden..

bir süredir tangasının üzerinden okşadığım kasıklarına yaptığım baskıyı biraz daha arttırıp kulağına fısıldadım,
"hazır mısın?"

kafasını çevirdi, sanırım göz göze gelmek istiyordu..eyvallah, bana da uyar..göz göze geldik..yatağa dağılmış saçları, yumuşamış gözleri ve mimikleri..karşımda, aslında hiç de fena sayılmayacak bir güzellik ve masumiyetle duran ayça... daha önce, kimlerin altında ya da kucağında, nasıl çığlıklar attın, ne şekilde sahte orgazmlar yaşadın bilemiyorum, ama bu gece benim kadınımsın..bırakalım da biraz farkın olsun, değil mi? (:

gözlerini kapadı..derin bir nefes verdi.."çok tatlısın.." diye fısıldadı dudaklarını neredeyse aralamaksızın..

bu evet demekti galiba..

tangasının iki yanından tutup yavaşça sıyırmaya başladım bacaklarından..uygun şekle girip bana yardımcı oldu..o kadar tadını çıkararak yapıyordum ki bu işi, sadece bu işlem bile onlarca saniye sürmüştür..öyle olacak tabi be abi..ilk defa milli olmak üzereyim..ilk lan? insan hayatında kaç defa "ilk kez" milli olur? x) tek defa? doğru cevap, bravo (:

tangasını da çıkardıktan sonra tamamen çırılçıplak kaldı karşımda, sanki deminden beri onu ısıtan o çaput parçasıymışçasına bir an büzüldü..sonra yeniden yaydı kendini..zaten yeterince explore ettiğim bacaklarını, baldırlarını, kalçalarını bir kez daha gezindim..

resmin tamamını görmek böyle bir şey olmalıydı..

bacaklarını yavaşça iki yana ayırdım, arasına girmek için yaklaştım ki, kendi bokserimi hala çıkarmadığımı farkettim..bir çırpıda kurtuldum ondan da..kim bilir odanın neresine fırladı gitti..

ve işte..

nihayetinde, artık ikimiz içinde, birbirimize karşı fiziksel mahremiyeti son bulmuştu..nihai zevke hazırdık..ayça, aklından geçenleri anlayamadığım bir şekilde tepeden tırnağa süzdü beni..sonra onun yüzünde ilk kez şahit olduğum sıcak bir gülümsemeyle süsledi düşüncelerini..teslimiyet..rahatlık..mutlak zevke giden yolda kapının aralanış anı..daha önce kaç kez sevişmiş, sikişmiş, tepişmiş olursa olsun..o da bu seferkinin farklı olacağının farkındaydı..ben ise, bu farkımın tamamen doğal ve hesapsızca olduğunu, rahatça kanıtlayacak, hem mutlu olacak hem de mutlu edecektim..

işte böyle olmalıydı geceler..böyle olmalıydı ilişkiler..sen neredeydin be ayça? bunca zamandır nasıl bulamamışım seni?..
bu güzel ortamı bozmamak (liseli serap) ve büyülü etkiyi azaltmamak için, nispeten acele ettim bu aşamada, cüzdanımdan kondomu çıkardım, "şapkasız çıkmam abi" diyen mfö ye takkesini giydirdim.. sıkıyor biliyorsunuz.. şapkadan ziyade kar maskesi gibi aq..

ayçanın üzerine doğru ilerlemeye başladım.. kız boynunu kıstı, ulan tecrübeli dedik, iş bilir dedik filan da, bildiğin heyecan yaptı, gerildi be hatun..lan yoksa..?

bir kaç saniyelik kararsızlığın ardından,

"bu" dedim.. yutkundum.."eğer ilk olacaksa.. böyle olmak zorunda değil? emin değilsen yani?" diyebildim..

sözler daha ağzımdan çıkar çıkmaz da pişman oldum..lan ilki sonu mu var? tak geç işte aq..ne bu düşünceli adam ayakları? iki dakka duygusal seviştiniz diye hemmmen yumuşadın gene aq..

neyse ki kız beklenmedik bir tepki vermedi,

"ilk değil" dedi miyavlar gibi, "ilk olsaydı da fark etmezdi"..

of..of..ben bu gazla var ya..

gülümseyerek üzerine yüklendim, yine önce sikmek-sokmakla uğraşmak yerine, yüzüne ve gözlerine odaklandım.. öpücüklerimle onu ve aslında kendimi malum ana hazırladım..

şimdi dostlar..
bu andan itibaren, eğer birebir yaşadıklarımı anlatır, bir de onları burada her zamanki edebiyat takıntımla yağlayıp sunmaya kalkarsam, sabaha kadar yazmak zorunda kalırım.. ayrıca iş de iyice p0rn0grafiye döner ki ben bunu istemiyorum.. henüz milli olmamış kardeşlerim için işin teknik yanında bahsedecek, fazla ballandırmaksızın, yaşadığım hissiyatı ve olayların gelişimini yüzeysel betimlemelerle tanımlayacağım.. kelimeler elverdiğince.
http://fizy.org/#s/10111c

elimle ufaklığı hedefe nişanladım..daha doğrusu nişanladım sanıyorum..vajina (am demiyelim, utanmaya başladım) pek çoğunuzun bildiği üzere, şekli-kalınlığı ve genişliği, dişiden dişiye değişmekle beraber, bir çift üst dudak (böyle adlandırmışlar ne yapalım) ve daha az belirgin bir çift alt dudak, üst dudakların en üst kısmına yakın bir yerde, klitoris denen hassas çıkıntı ve biri idrar biri de malum delik olmak üzere iki delik içermektedir..kendimi fen bilgisinde üreme konusu anlatan hocalar gibi hissettim şu an..8. sınıfa döndüm yeniden aq..

neyse..ben, hanzo, direk üst dudakları yardırarak bodoslama girdim, delik biraz aşağıda kaldı, ben klitoriz ile idrar deliği arasında bir yere tosladım..sonradan, su akar yolunu bulur misali, aşağı doğru, adeta vakumlanırcasına kayıverdi bizim kerata ve kendini, ancak ancak sığışabildiği ama genişlemeye de müsait görünen sıcak bir sıkılığın içinde buluverdi..

beyler 40 dakika filan demiştik ya, hah işte, onun acısı burada çıktı, daha o ilk çarpışma ve kapıdan giriş anında benimki şöyle bir şahlandı, "ahihihihihiiii" etti at gibi, o ara ayçanın kasılması, soluması filan derken... hasan tahsin ilk kurşunu attı..hayırlı olsun vatana millete.. (:

o sırada boşalmanın şiddetiyle ben normalde yine keyif yapa yapa ilerlemeyi düşündüğüm vajinanın içine uçan adam sabri misali hızlı bir giriş yapabildim..sonra zaten benden de bir sesli soluk kopuverdi..nefes nefese, çükün köküne kadar içerde, ayçanın üzerinde kalakaldım..

kız biraz şaşkın göründü..ama halleri filan iyice mayışıp, sarhoş gibi olduğundan dolayı "ne oldueaa?" gibisinden mırıldanabildi sadece..

ne olacak..ileri çıkan kaleci gibi avladık 40 metreden aq..

ama bende barut kolay kolay bitmez bilirsiniz..yine de en azında şöyle bir beş dakika takılaydım ilk atışa kadar iyiydi yani..bir bok anlamadım böyle..

kızın içinden çıktım..kondomu çıkardım, hemen cüzdandan yedeğini taktım (stepne x) )..ayça o ara gözlerini kapamış, yatakta elini kolunu gezdiriyor..
tamam artık bu ikincisi diğer partileri idare eder..

yeniden ayırdım bacakları..bu kez artık zaten rötar yapmış olmanın da verdiği sıkkınlıkla ilk önce tsigalko jr. yi kaktırdım içeriye..

gözlem yapmayı severim..hatta bu şey bende takıntı halindedir biliyorsunuz..
işte o anda, o durumda bile gözlem yapacak aklı buldum kendimde..aferin bana aq..

ilk olarak, zaten aşina olduğunuz üzere, sıcaklıktan bahsetmek istiyorum..vücutta kan damarlarının yoğun olarak toplandığı bölgelerden olan genital organlarımız, zaten normalde de diğer kısımlarımıza oranla sıcaktır..sikinizi kaldırıp bir yoklayın, nasıl, yanıyor demi közlü odun gibi..

şimdi zaten normal şartlardan ortalamanın üzerinde sıcak olan bu bölgeleri, biz ateşli bir ön sevişmeyle daha da alevlendirmişiz..artı, vücudun içine giriş söz konusu..aslında bilmiyorum farkında mısınız ama, sikişir-sokuşurken, bir anlamda da cerrahi bir müdahale yapıyorsunuz lan? evet? resmen bir canlı vücudunun içindesiniz, saplanan bir bıçak, yardıran bir neşter gibi..siz de o korunaklı bölgelere ulaşmayı başardınız..tek farkla, sizin girdiğiniz yol legal ve eğlencesi bol bir yol, pek fazla kan dökmeninize ve can yakmanıza gerek kalmıyor..tam tersi, muazzam bir zevk veriyor ve alıyorsunuz..

bahsetmem gereken ikinci şey, ise, temas yüzesi (şimdi de fizik 2 dersine geçtik aq)..otuzbir çekerken, eliniz bir aşağı bir yukarı oynuyor, genelde en iyi ihtimalle sikinizin sadece yarısını temas halinde tutabiliyorsunuz..tabi eğer kürek elli ya da bamya çüklü değilseniz... iki eliyle birden asılan arkadaşları ayrı bir yere alıyor ve onların geçmiş 1 mayıslarını da kutlamayı borç biliyorum, adamlar emekçi aq..

burada ise temas yüzeyi çok daha fazla, çok daha kaygan, fakat aynı zamanda, bizim elimizle ayarlamakta zorlandığımız, optimum ölçüde bir sıkılıkta..

öyle bir his ki, sikinizin başından köküne kadar, tüm yüzeyleri baskıya maruz kalıyor, ama bu canınızı acıtmak ya da rahatsız etmek şöyle dursun, tam tersine sizi sanki her gidiş gelişte rahatlatıyor... sanki, her daim, uzun süredir tutulmuş bir çişi işemenin verdiği rahatlığı ve tırnak uçlarınıza kadar hissettiğiniz o uyuşma-boşalma hissini alıyorsunuz..her seferinde..hem de herrr seferinde...

içerdeyken,penisiniz hem yanıyor, hem de ferahlıyor gibi hissediyorsunuz, utanmasam, içerde okaliptüs ormanı var diyeceğim..böyle bir mentol etkisi..sıcak yaz günlerde yanan cildinizi düşünün..geceleri ipek çarşaf ve yatak örtüsüyle temas ettiğinde aldığınız o anlık serinleme ve rahatlama hissini düşünün... ve tüm bunların tamamının aynı anda, sürekli olarak tekrarlandığını hesap edin..

kesinlikle eğlenceli bir iş... yani, aslında hepsinin sonu aynı yere çıkıyor beyler evet, sabunlu ya da kuru asıldığınızda, koltuk arası ya damacana ağzına dayadığınızda..şişme kadına veyahut vibratöre soktuğunuzda..hepsinin finali aynı o açıdan çok da ütopikleştirilecek bir durum yok..

fakat gerçek seksin olayı, karşınızda size tepki veren, sizinle ortak hareket eden, kanlı canlı, zevk alabilen bir varlığın bulunmasıdır..büyük ölçüde psikolojik bir durum yani..şimdi kanlı canlı dedim diye gidip kedi köpek filan sikmeyin de..hah..
bir de tabi karşıdakine verdiğiniz zevkten de zevk alma durumunuz var ki bu da yine psikolojik bir faktör. kadınınız altınızda, üzerinizde, ya da her nerenizdeyse,sizden çok daha fazla ve çok daha farklı bir biçimde zevk almakta, bunu sesi, hareketleri ile ima etmekte, böylece size de kendinizi lord gibi hissettirmekte..düşünün..lan diyorsunuz, "bu kadını böyle şekilden şekile sokan, ona dünyanın en büyük zevkini tattıran adam benim be ben!"

valla sizden korkulur..harbi kingsiniz..

son olarak ise, beni en çok etkileyen ve itiraf etmek gerekirse zorlayan duruma gelmek istiyorum..penisinizin vajinaya girip çıkarken veya için de, vites kutusundaki vites gibi sağ sol yaparken (vajina duvarları esnektir, o yüzden fazla abartmadıkça çaprazlama filan bile girip çıkabilirsiniz, içerde gezinebilirsiniz..hele ki partnerinizi kucağınıza alıp, onun sağ sol, ileri geri yapmasına izin verseniz ikiniz de çıldırtacak deneyimle yaşayabilirsiniz..bu açıdan woman on top ve cowgirl favori pozisyonlarımdandır :] ) oluşan kuvvet ve zorlama..

eğer iki taraftan biri aşırı derece hayvanlaşırsa, sonucun çomağın kırılmasıyla gelmesi işten bile değil..sonra kırık sikle dolaşırsınız bak bir ömür, bokunu çıkarmayın..

içerdeyken..girip çıkarken..sanki penis artık benim bir parçam olmaktan çıkmış gibi hissediyordum..öyle ki, sanki benim beynimi ayrı, penisimin de kendince ayrı bir algı mekanizması var gibiydi..zaten derler ya, erkeklerin beyni ergenlikten sonra sikine iner diye..ulan harbiden de öyle..

artık elim, kolum dokunduğu yeri hissetmiyor, gözüm baktığı yeri görmüyor, sanki bütün algılarım tsigalko jr. için çalışıyor..
sanki bir ben varım, bir de o var, ben onu dışardan 3. bir şahıs olarak izliyorum..ama aynı zamanda aldığı zevke de ortak oluyor, hissettiklerini hissediyorum..

kısacası, seks anı, penisinizin bağımsızlığını ilan ettiği andır..bir süreliğine de olsa..

teknik açıklamalarla genç dimağları yeterince zehirlemişimdir diye düşünüyorum,

şimdi de olayın gidişatına dönelim,
http://fizy.org/#s/1d34p1

ilk kurşunun ardından, yine bir süre misyoner pozisyonunda takıldık..ayça bu aşamada tamamen kendini kaybetti..o kendini kaybettikçe inleyip beni gaza getiriyor, ben gaza geldikçe gazı kökleyip ona kendini kaybettiriyorum..bir döngüdür gidiyoruz..

alnımdan, göğsümden, götünde tırtıl misali süzülmeye başlayan terleri hissedebiliyorum..vücudum gerilmiş, kollarımda damarlarım filan fırlamış, sanki göğsüm genişlemiş, omuzlarım şişmiş..gözlerim buğulandı aq..ayçanın üzerine iyice kapandım..sakin olduğumu söylersem çok iddialı olur, ama yine de kendimi yormamak ve o yumuşak ön sevişmenin havasını bozmamak için epey kontrollü olmaya çalışıyorum..öyle tavşan sikişi yapmıyoruz yani..yavaş..sakin babacım... gece uzun..

ayçanın başını kollarımın arasına aldım..ben, büsbütün onun bacaklarının arasındayım..iyice sarıldık birbirimize..derin derin nefes alışlarını, göğsünün inip kalkışını, karın kaslarının titreşmesini hissediyorum..kalplerimiz ramazan topu gibi..gümbür gümbür, neredeyse kaburgalarımızı çatlatacak..

o şekilde bir süre devam ettik..sonra sırtını döndürdüm nazik olmaya gayret ederek, arkasına geçtim, üzerine hafifçe yüklendim..tsi jr. yi yeniden nişanladım ve hedefe gönderdim..girişti yine epey sürtünme oldu..az daha bir kez daha havai fişekleri salacaktım..sonra bizlerin kısaca doggy dediği stilde sanatımızı icra etmeye koyulduk..ayça iyice dağıldı ya da kendini salmış numarası yapıyor..onu biraz kendine getirme, oyuna ortak etme niyetindeyim..sırtına yüklenip, ellerimi de göğüslerine yapıştırdım..dudaklarım enesesinde bu kez..saçları ağzıma giriyor zaman zaman... bir süre de öyle ağaç dalı-koala ikilisi gibi takıldık..

sonra doğruldum ve taa ki 2. kurşuna kadar, sakinliği filan bir kenarıya bırakıp olanca hızımla düdükleme işlemine devam ettim..

ikinci postanın ardından 90+3 leri oynayan kanat oyuncusu misali, kan ter içinde, neredeyse tükenmiş olarak kendimi yatağa bıraktım..

oha aq..nasıl bu kadar yorucu olabiliyor lan? bir de sporcu geçiniyoruz..

ön sevişme kadar da bu sikiş-sokuş aşaması sürmüştü... yeter miydi peki? neden daha fazlası olmasın?

nefes nefese kalan ve pamuk helvaya dönen ayça da yanıma uzandı..

"yoruldun mu?" dedim,

"yoo..oof.." dedi..soluk alışlarını dengeleme uğraşındaydı..uzandı, omzumdan ve çenemden öptü..o ara fırsat bu fırsat deyip kollarında yakalayıp üzerime çektim..sıra sende şekerim..ne numaraların varmış görelim ;)
lan amına çaktıklarımın, sikiş okumak isteyen için elli çeşit site var, onu da geçtim, video denen bir şey bar lan? xnxx var, red tube var.. çok azan oraya gitsin.. benim hikayemi spermlerinizle kirletemezsiniz (:
beyler,

saat 2 olmuş bu arada, diyorum ki, münasebetin kalan kısmını ve münasebet sonrasını yarına mı bıraksak?

zaten bundan başka 1-2 önemli detay olay ve finaller kaldı sadece.. oraları da hızlı geçmeye çalışacağım.. muhtemelen yarın gece finali yaparız..

gene epey yazdım bu gece, hadi artık siz de rahat ben de rahat, sürtüne sürtüne dalgayı eritecektim yoksa x)
evet ya valla öyle yapalım aq..yatıp zıbarayım bende artık, yarın iş var aynen..

yarın gece görüşmek üzere panpalar, yorumlarınıza teşekkürler, gözlerinize sağlık, çav..
selamlar panpalar,
geldim ama hem moralim bozum hem de yarına yetiştirmem gereken işler var, o yüzden sezon finalini ( x) ) bir gün erteleyelim, nasılsa önümüz hafta sonu.

büyük bir aksilik olmadığı takdirde noktayı koyarız yarın gece ;)
herkese iyi geceler panpalar (:

10-15 dk ya başlarız, ben yazadurayım alttan alttan bakalım
http://fizy.com/#s/10111c

geçen bölümde yeterince erotikleştik diye düşünüyorum, o yüzden sikiş muhabbetini biraz ileri sarıp, bizim için daha önemli olması muhtemel, seks sonrası muhabbetlere geçmek istiyorum..

... ilk tecrübem..ilklerin hiç biri unutulmaz belki evet ama, bu ilk bence daha bir unutulmaz..

ayça sıkılmaksızın, ağır tempoda onlarca dakika üzerimde kaldı..benim de pek şikayet ettiğim söylenemez bu durumda, zira vücudunun sıcaklığı, boynundan, saçlarından yayılan ve bana onu yeme isteği uyandıran kokular..sarılıyorum... ama yetmiyor beyler..sarmaladıkça sarmalıyor, öptükçe öpüyor, onun öpücüklerine karşılık veriyor, temposuna senkronize oluyorum..ama yetmiyor, o kadar yoğun bir duygu akışı var ki arada, alıp içime sokasım geliyor benliğini, sadece bedenlerimiz değil, sanki ruhlarımız da birbirine karışıyor..

şimdi şöyle düşünmekte haklısınız; "hıyar amı görünce eli ayağı dolaştı, kendiden geçti, saçmalıyor.."

ben de olsam öyle düşünürdüm elbet ama bu aramızdakilerin de sıradan bir one night stand olmadığından eminim be beyler..yani hepiniz biliyorsunuz ki, * bir sevişmek var, bir sikişmek var..bir de sikmek var..

seksten sekse fark var..

gerçi bu benim ilk milli tecrübem ama en azından daha önceki sürtüşmelerimde (onları böyle tanımlayabiliriz sanırım, sorun yok (: ) fark ettiğim üzere, ya da sürtüşmeyi de geçtim, öpüşmelerden bile fark edilebilecek şekilde, bir anlam ve maneviyat farkı oluyor kişiler değiştiğinde..

yani şimdi, cerenle de öpüştüm, ebruyla da... ama arada, bırak dağları denizler, dünyalar kadar fark var..

ceren i öperken ilkel bir hayvan gibi, düşünmeden, sadece bendeki iki et parçasıyla, iki et parçasını sıkıştırıyor, emiyor gibi hissediyordum..

ebruyla ilk öpüşmemizde (şu sınıfta, aniden olan) kalp rahatsızlığım olsa gebermiştim muhtemelen..

anlatmaya çalıştığımı anladınız sanırım?

yani insan farkediyor abi..birini salt sikiyor musuunn, yoksa karşılıklı bir sikişme mi varr, ya da yaptığın eylem sevişmek mi?..

ben, açık söyleyeyim, o gece o eve, bildiğin p0rn0 filmlerde gördüğüm pozizyonları tekrarlamaya gelmiştim,
ağzına veririm, anal yaparım, doggy çakarım, bacak omza alırım falan filan diye, neler geçiyordu aklımdan..ohooo, amına koyacaktım ortalığın..

ayçanın da benden farklı düşündüğünü sanmıyorum..o da herhalde sahte iniltilerle beni iyice azdırmayı, tırnaklarıyla sırtımı filan çiziktirmeyi, doggy yaparken kalçasına şaplak atmamı istemeyi filan planlıyordu..

ikimizinde kafasında bu denli bir ilişki yoktu... biz..resmen sevişmenin de, romantizmin de amına koymuştuk..yani bir, "seni seviyorum bebeğim" "beni bırakma aşkım" demediğimiz kalmıştı..
vay arkadaş..

sevgiye..sevmeye, sevişmeye ne kadar da aç ve muhtaçmışız?...
http://fizy.com/#s/1abn58

3. postayı da bu slow riding sırasında gittim..bereket versin..ama artık işim bitmişti..

ayça, ben boşaldıktan sonra da bir süre üzerimde kaldı..gece lambasının loş ışığının altında,soluk alışlarımızı dinledik..

biraz sonra yanıma kaykıldı, ben de kalan son gücümle tsigalko jr. yi artık onu boğmaya başlayan şapkasından kurtardım, o ara benim hareketlenmemi yanlış yorumlayan ayça,

"hemen duşa mı?..biraz sonra gideriz?..beraber?" dedi mayışmış bir sesle..

"yok ya..şeyi çıkardım (:"

yeniden yanına uzandım, kollarımızı birbirimize dolayıp, sinemada ilk filmlerini izleyen aşık çiftler gibi birbirimize sokulduk..

güzel bir an..kesinlikle huzurluyum..epeyce yorgun ve rahatlamış durumdayım ve kafamda hiç bir ekstra düşünce, bir pürüz, kuruntu yok..oh be..

ayça ellerini göğsümde gezdirmeye başlayınca gülebildim,

"gıdıklandın mı? gıdık mı alıyorsun yoksa?" diye hınzır hınzır sordu, hemen o amaçla yokladı bir iki yerimi..ama ben gıdık almam beyler..

"yok (: ona gülmedim.."

"ya ne?"

"sen öyle ellerini gezdirince aklıma amerikan filmi klişeleri geldi de.."

bu da gülmeye başladı,

"eh be yavrum..şu anda bile aklına gelen şey o mu yani?"

evet, bizim gırgırcı ayça yeniden geri dönmüştü..

"senin aklında ne var?" dedim nispeten ciddi takılarak..

hemen cevap vermedi..biraz doğruldu, yüzünü yüzüme yaklaştırdı..güzel bir gülümseme..gece lambası ışığında, yakamoz gibi parıldayan gözler..

"güzel şeyler var.." deyip dil çıkardı hafifçe..ne yapacağına, ne diyeceğine pek de karar verememiş gibiydi..

elimi uzatıp gamzeli yanağını okşadım, yüzünü yüzüme yaklaştırıp dudaklarına kısa ama anlamlı bir öpücük hediye ettim...

"benim de aklımda güzel şeyler var..çünkü çok güzel bir geceydi.."

ayça, sanki genelde eğlenceli geçen bir filmdeki ani bir hüzünlü sahneye tepki verir gibi buruklaştı..yüzünden, daha fazla gır gır yapamayacağını okuyor gibiydim..zaten yorgundu..rol yapmak için..alay etmek için... umursamaz görünmek için..fazlasıyla yorgun..
kim bilir, belki de sadece bu geceden ötürü değil, total olarak bir yorgunluğu vardı hayata dair..

"sana nasıl göründüğümü biliyorum" dedi kendini yeniden yanıma yuvarlarken.."hayatın zevklerine erken alışmış, şımarık ve aşifte bir kız?" dedi.."haydi öyle olmadığımı söyle bana..ve ben de sana berbat bir yalancı olduğunu söyleyeyim"

hmm..işler garipleşiyor..kirli çamaşırlarımızı dökmek için uygun bir zaman mı acaba?

"ne olduğunla ya da kim olduğunla değil..bana nasıl hissettirdiğinle ilgileniyorum..ve uzun süredir bu kadar huzurlu hissetmemiştim kendimi.." diyebildim..
acaba yine de berbat bir yalancı mıydım onun için?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder